top of page
Saf-Polen.jpg
Saf-Polen.jpg

/ ARI POLENİ

"İnsan sadece arı poleni ile beslenerek sağlıklı yaşayabilir...

         

           Arılar elektrostatik yük taşımaktadırlar. Nektar almak için çiçeğin etrafında kanar çırparken negatif yüklü olan polenler arının tüylü bedenine yapışır. Arı, hortumu ile nektar alarak ayaklarını nemlendirir ve yapışan polenleri arka ayaklarındaki özel boşluklara ya da karın kısmındaki tüyler grubuna doğru iterek toparlar. Arılar, polenleri kovanda larvaları beslemek için peteklerin gözlerine depolar.

          Arılar, polenleri toparlayarak kovanlarına döndüğünde, kovanın girişine konulan dar tel ağlardan oluşan tuzakların arasından geçerken keselerdeki polenler düşer ve kovanın girişinde birikir. Arıların farklı bitkilerden topladığı polenlerin rengi, bitki kaynağına göre değişiklik göstermektedir. 

          Tuzakta tutulmayan polenler ise arının orta bağırsak (mesentron) kısmında bulunan proteinleri parçalayan (proteolik) enzimler vasıtasıyla sindirilerek, peteklerde larvaların gelişimi için protein kaynağı olarak kullanılır ( Linsken&Jorde, 1997).

 

Arı polenin içeriği

           Arı poleninin, bir insanın sağlıklı yaşam sürebilmesi için gerekli tüm elementleri taşıdığı, mükembel bir besin kaynağı olduğu ifade edilmektedir. Bu nedenle dünyada yılda 10 bin ton civarında arı poleni tüketilmektedir.

          Arı poleni içeriğinin baldan çok daha farklı olduğu bildirilmektedir. Mesela balda protein oranı son derece düşükken (%0,2-4), arı poleninde eşdeğeri miktar, bifteğin iki katı protein taşıdığı öne sürülmektedir. 

 

Fizyolojik Etkileri

           Eski Çİn ve Mısır Medeniyetlerinden kalma belgelerde, arı poleni "Gençleşmek ve tedavi için mucize bir ilaç" olarak kayıtlıdır. 

           Firavunların mezarında arı poleni bulunmuştur. Bunun muhtemel neden, tekrar dirilişe inanan bu toplumlarda, dirilen firavunun besin ihtiyacını karşılaması ve sağlık sorunlarının tedavisi olabilir.

           Eski Roma ve Yunan medeniyetlerinden kalan belgelerde de arı poleni benzer şekilde "Hayat veren toz" olarak tanımlanmıştır. Modern tıbbın bası olarak kabul edilen Hipokrat'ın da tedavi amaçlı kullandığı kayıtlıdır. 

           Vladivostok'taki Sovyet Akademisi Başkanı Dr. Naum Petroviç (1975)'in gözlemleri de bu iddiaları desteklemekte, Petroviç "Arı poleni kullanıcılarının uzun yaşadığını" ifade etmektedir. 

Yangı hastalıklar üzerine etkisi (antienflamatuvar)

           Arı poleninin bal ile karıştırılması ile hazırlanan formülün, yangı giderici ilaçlara yakın kuvvette antienflamatuvar ve ağrı kesici etki gösterdiğini (in vivo) gözlenmiştir (Akkol Küpeli et al., 2010)

           Araştırma sonucunda, sulu özütün kemik oluşumunu uyardığı ve kemik erimesini önlediği deneysel olarak (in vitro) gösterilmiştir. Bu bakımdan diğer arı ürünlerine (arı sütü ve propolis) oranla, arı poleninin kemik kalsifikasyonu üzerinde kuvvetli uyarıcı etkisi bulunduğu ifade edilmektedir. 

Alerjik hastalıkların tedavisinde rolü (antiallerjik)

          Polenlerin genel olarak alerjik nitelikte olduğu bilinmesine karşılık, yapılan araştırmalarda arı poleninin vücutta alerjik tepkimelere yol açan histamini azaltarak astım ve alrji semptomlarını hafiflettiği, yani alerjilere karşı etkili olduğu gözlemlenmiştir(Medeiros et al., 2008; Ishikawa et al., 2008 ve 2009).

         Arı poleni, ağız yoluyla uygulandığında mast hücrelerinin deneysel olarak uyarılmasını önlemektedir. 

         Arı poleninin antialerjik etkisinin, kısmen flanoit içeriği ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Yapılan çalışmada, arı poleni fenolik özütünün önceden ovalbümin ile koşullandırılmış farelerdeki etkisi, polenlerde bulunan flavonoitlerden biri olan 'mirisetin' ile karıştırılmalı olarak araştırılmıştır.(Madeiros et al., 2008).

            Deney sonuçları üzerinde yapılan değerlendirmede incelenen bağışıklık sistemi parametrelerinin (pençe ödemi, anafilaktik IgE ve IgE salınımı, akciğere hücre göçü, EPO üretimi ve anafilaktik şoka bağlı ölüm), arı poleni fenolik içeriği ve mirisetin flavonnoiti tarafından paralel bir şekilde baskılandığı gözlemlenmiştir. 

            Arı poleninin, astım hastalarında şikayetlerin hafifletilmesinde yararlı olabileceği düşünülebilir. 

Oksidatif hasara karşı etkisi (antioksidan)

Arı poleninin zengin fenolik madde içeriğine bağlı olarak, serbest oksijen radikallerinin vücutta yol açtığı hasarlara karşı koruyuculuk sağladığı, bu kuvvetli antioksidan etkisinin arı poleni için ileri sürülen çeşitli biyolojik etkilerin temelini oluşturduğu düşünülmektedir. 

Arı poleni;

  • Hücre oluşumu ve onarımı kolaylaştırır,

  • Yaşlanma sürecini yavaşlatır,

  • Kalp ve damar hastalıklarının, kanser ve yangılı hastalıkların gelişimini önler,

  • Kas ve eklemlerdeki hasarlı ve yangılı dokuları onanrır,

  • Yaralanma ve egzersizlerde iyileşme süresini kısaltır.

Ancak arı poleninin antioksidan etki profili, elde edildiği polen kaynağına göre önemli derecede farklılık gösterilebilmektedir. On iki farklı bitki kaynağından toplanan arı poleni üzerinde yürütülen bir antioksidan etki ve içerik çalışmasında, beyaz hardal, arıotu, yalancı akasya ve atkestanesi polenlerinin, total antioksidan kapasitesi en yüksek bulunurken, hidroksiradikali süpürücü etkinlik bakımından elma ve armut polenleri yüksek etki göstermiştir(Leja et al., 2007).

Bağışıklık sistemini destekleyici etkisi (İmmünostimülan)

Arı poleninin zengin fenolik bileşenleri, aminoasit ve vitamin içeriğinin yanı sıra, kuvvetli antioksidan ve yangı giderici etkilerine bağlı olarak bağışıklık sistemini desteklemesi beklenmektedir. 

 

Mide-bağırsak sistemi üzerinde etkisi

arı poleninin bazı sindirim sistemi ve kalın bağırsak sorunlarını düzenlediği bildirilmektedir. 

 

Cinsel İşlevler Üzerinde Etkisi ​

Arı poleninin libido azlığı durumunda artışını sağlayarak kısırlık sorunlarında yararlı olabileceği bildirilmektedir. 

 

Toksinlere karşı koruyucu etkisi (detoks etkisi)​

Arı poleninin vücudu çeşitli toksinlerin neden olabileceği hasarlara karşı koruyabileceği, alkol ve ilaç bağımlılığı vakalarında, tedavinin desteklenmesinde yararlı olabileceği öngörülmektedir. 

Tarım ve hayvancılıkta yaygın kullanılan tarım ilaçları (pestisitler) ve endüstriyel atıklar, çevresel kontaminasyona yol açmakta, günlük hayatımızda tüketilen besinler ve diğer şekillerde vücuda alınarak insan ve evcil hayvanlarda organ hasarlarına yol açabilmektedir. Yürütülen araştırmalarda arı poleninin düzenli kullanılması ile bu tip hasarların önlenebileceği ileri sürülmektedir.

 

Sporcularda performans artırıcı etkisi

Arı poleni protein, vitamin ve demir içeriğinin, diğer besin ve vücut geliştirici ürünlerden daha zengin olduğu ve bu bakımdan sporcular için emsalsiz bir enerji desteği olduğu, sağlayacağı güç artışının yanı sıra kas kütlesi gelişimini artırabileceği bildirilmektedir. 

​Bu bakımdan günde en az 15 gram olmak üzere bir kaç ay süreyle kullanılması gerekmektedir.

 

Kanserlerde etkisi

Kanser vb patalojilere yol açan hücre mutasyonlarını önleyebileceği bildirilmektedir. Ancak bu konuda deneysel bir çalışmaya rastlanmamıştır.

 

Kalp ve damar sistemi üzerinde etkisi

Arı poleninin esansiyel yağ asidi ve sterol bileşenlerine bağlı olarak yüksek klosterol, yüksek tansiyon ve kalp krizi riskini azaltabileceği ifade edilmektedir.  Bu konuda kapsamlı çalışmalara gerek duyulmaktadır.

 

Sinir Sistemi Üzerine Etkisi

Sinir sistemini destekler (nöratonik); yorgunluk, depresyon ve uyku sorunlarına yardımcıdır.

 

Dermatolojik Etkileri

Diğer kovan ürünleri gibi yara iyileştirici etkisi bulunmaktadır. Yaralanmalarda hücre oluşumu ve onarımını kolaylaştırır. ayrıca zengin içeriğiyle saç dökülmesi ve tırnak kırılmasında destek sağlayıcı bildirilmektedir.

Risk değerlendirilmesi 

Deneysel çalışmalarda arı poleninin uygulanmasından 2 saat sonra bazı bileşenlerin kanda, beyin omurilik sıvısında ve idrarda tespit edildiği bildirilmektedir Markham ve Campos, 1996)

Polenlerin genellikle alerjik özelliklerde olduğu düşünülür. Ancak arılar gibi uçucu varlıklar vasıtasıyla polinasyon (tozlaşma) yapan çiçeklerde, polenler çekici olabilmek için kokulu, renkli ve nektarlı yapıdadır. Dolayısıyla daha ağır, yapışkan ve besleyici özelliktedir. Bu tip polenler genel olarak saman nezlesine yol açmazlar. Diğer  taraftan, rüzgar ile popilasyon yapan bitkilerde hafis olan polen yapısı nedeniyle solunum yollarına kaçarak alerji vb tepkimelere yol açabilmektedir.  Bu bakımdan arı poleni, sağlık için pazarlanan polen tozlarından (çam poleni gibi) farklıolarak alerji riski düşük olan bir üründür. Hatta alerjik rinit, astım gibi bazı sorunların tedavisinde olumlu sonuçlar vermektedir. 

Ancak polen alarjisi geçmişi olan hassas kişilerde bulantı, kusma, anaflaksi şeklinde tepkilemelerin görülebilmesi mümkündür. 

 

Önerilen Miktar

Apiterapi'de genellikle önerilen miktar günde 500-1500 miligram kapsül veta 1/2 veya 1 çay kaşığı gibi yüksek miktarlarda uygumalara rastlanmaktadır.

ADRES

HABERDAR OLMAK İÇİN!

ÇİFÇİER Arıcılık
Bayındır İzmir

İletişim: ycifcier@gmail.com

© 2021 Çifçier Arıcılık Tüm Hakları Saklıdır.

Gönderdiğiniz için, teşekkür ederiz.

  • 34-349589_whatsapp-icon-png-image-free-d
  • Black Facebook Icon
  • Black Instagram Icon
bottom of page